Şu an: .......... 5 | |
Bugün: ......... 495 | |
Dün: ............ 1899 | |
Toplam: ....... 339601088 | |
IP: ....... 13.59.134.65 |
Araştırmacı Gazeteci Yazar Emekli Öğretmen Recep Bozkurt’un İznik’in Kurtuluş Gününde sizlerle:
28 Kasım Kurtuluş Günümüz Kutlu Olsun !..
Evet; bugün özgür ve bağımsız vatandaşlar olarak bolluk ve bereket içinde yaşadığımız bu topraklar kolay vatan olmadı; kolay kazanılmadı. Dört bir yanı kanla sulanan Türkiye Cumhuriyeti Devleti kolay kurulmadı.
90 yıl öncesinin yine böyle bir kasım ayında (28 Kasım 1920) İznik’in kızıl surlarının içinde ve dışında sokak sokak, ev ev kanlı çatışmalar oldu. Yunanlılar Çakıca, Elbeyli, İnikli köylerini yakarak ve İznik merkezinde çok büyük tahribatlar yaparak Derbent yönüne doğru çekildiler.
Bu kanlı savaşın tam ortasında bulunan Gökbayrak Cemal, İznik’in kurtuluş gününde gördüklerini şöyle anlatır:
“O gün öğleye doğru kasabaya giriyorduk. Tarihi kasaba alevler içinde yanıyordu.
İznik, harbin o korkunç tahribatı altında tüm cazibesini kaybetmişti. Halen yanmakta olan alevlerden çıkan dumanlar gökyüzünü kaplamıştı. İznik harabe vaziyette idi…(Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda İznik-Recep Bozkurt)
O günlerde 2700 kişilik olan bu küçük kasabayı düşmanın elinden söke söke almış yeniden onararak ve bir daha asla geri vermemek üzere VATAN yapmıştık.
Şimdi bin bir ürün devşirdiğimiz; lacivert sularında kulaç attığımız; Avdan ve Samanlı yaylalarının buz gibi sularını içtiğimiz; bağrımız açık, başımız dik gezdiğimiz bu topraklar için canlarını hiçe sayan büyük Atatürk ve şehitlerimizi; yöremizde ilk Kuvayı Milliye Birliğini kurup İLK MECLİS’e katılan Halil İbrahim Ağa’yı(Gürsoy), atına binip Ankara’ya koşan ve büyük savaşta en ön safta vuruşan Yüzbaşı Hasan Tahsin’i(Akıncı), genç yaşında düşman kurşunu ile sakat kalan Çolak Mehmet Çavuş’u(Yavuz), emrindeki süvari birliği ile düşmanı denize döken Mülazım Mehmet Tevfik Bey’i(Sindel), İznik’i kurtarmak için göğüslerini siper eden Muallim Hüseyin Avni Bey’i(Demirel), Kumcu Hasan Çavuş’u, Hüseyin Avni Bey’i(Oktay), Bezas Hasan Efendi’yi(Alp), Sülayman Askeri Bey’i(Savaş), Ali Osman Ağa’yı(Akıncı), Paşalı Hüseyin’i(Uğurtay), Postacı Cemal’i(Öztürk), Hasan Delikanlı’yı, İznik Müzaheret Kolları’nda çocuk yaşında sırtında cephane taşıyan Kadir Koyutürk’ü ve o çok sıkıntılı dönemin Belediye Başkanı Mehmet Rüştü Bey’i ( Karaoğlu ) unutmasak, minnet ve şükranla ansak.
Ayrılığı, gayrılığı bir yana bırakıp birbirimize sımsıkı sarılarak akıl ve bilim yolunda geleceğe güvenle baksak.
Bize sonsuza değin VATAN olarak bırakılan bu mümbit topraklarda kardeşçe yaşasak…
Çok mu zor?..
Yazımı, her şeyimizi borçlu olduğumuz büyük ATATÜRK’ün İznik halkına seslenişi ile noktalamak istiyorum:
“İznik Belediye Başkanlığına;
Milletimizin istiklal ve saadeti için istirahatını düşünmeyen ve düşman karşısında Anadolu’nun yorulmaz nöbetçisi olan İznik halkını samimiyetle selamlarım.
15 Haziran 1922
Başkomutan Mustafa Kemal”
Bu haber 2860 kez görüntülendi.