Şu an: .......... 2 | |
Bugün: ......... 1766 | |
Dün: ............ 4464 | |
Toplam: ....... 339619888 | |
IP: ....... 3.142.54.136 |
Yurt genelinde etkili olmaya başlayan gribal enfeksiyon salgını İznik'te de kendini hissettirmeye başladı. İznik’te kendini göstermeye başlayan salgın özellikle vatandaşların toplu olarak çalıştığı kamu kurumunu ve okullarda işlerin aksamasına ve öğrencilerin sürekli devamsızlık yapmalarına neden oldu.
Yurt genelinde etkisin arttıran soğuk havalar hastalıklarını da beraberinde getirdi. Tüm Türkiye'de olduğu gibi İznik’te de gribal enfeksiyon salgını kendini iyice hissettirdi. Özellikle okullarda ve kamu kuruluşlarında daha çabuk bulaşan gribal enfeksiyon salgını birçok kişiyi hastanelik etti.
Grip salgını nedeniyle hastanelik olanların rapor alması nedeniyle kamu kurumlarına işler aksamaya başladı. Her okuldan birçok öğretmen ve öğrenci gribal enfeksiyon salgını nedeniyle rapor alarak istirahata çekildi. Sağlık uzmanları gribin etkisinin uzun sürdüğünü ifade edip, salgına yakalananlara uzun süreli dinlenmeyi tavsiye etti. İznikrehber.com geçtiğimiz hafta “ HER 100 KİŞİDEN 70’i HASTA “ manşetli haberinde soğuk algınlığına karşı dikkatli olması gerektiğini belirmişti.
HASTA OLANLAR NE YAPMALI?
İznik Yeni Mahalle Aile Hekimlerinden Doktor Rüveyda Baysal “ Bu virüslerin en önemli özelliği çok sık olarak kendi yapılarında değişiklik yapabilmeleridir. Bu değişiklikler sayesinde bağışıklık sistemini aşarak dünya çapında salgınlara yol açabilirler. Grip hasta kişilerin solunum yolu salgılarıyla ve bu salgıların bulaştığı eşyalar vasıtasıyla bulaşır. Özellikle okullar, yurtlar, kahvehaneler gibi toplu yaşanan kalabalık yerlerde daha kolay yayılır. Bu yayılmayı engellemede salgıların bulaştığı ellerin iyi temizlenmesi ve öksürme, hapşırma gibi durumlarda ağzın kapatılması oldukça faydalı olmaktadır. Gribal enfeksiyon bulaşmayı izleyen 1–3 gün içinde üşüme, titreme, ateş, halsizlik, iştahsızlık, kırgınlık, baş ağrısı, boğaz ağrısı, gözlerde yanma ve kızarma, kas ve eklem ağrıları, burun akıntısı gibi belirtilerle kendisini gösterir. Yorgunluk, uykusuzluk, alkol ve sigara kullanımı gibi faktörler bağışıklık sistemini zayıflatarak hastalığa yakalanmayı kolaylaştırır. Bebekler, yaşlılar ve kronik hastalığı (Kalp hastalığı, bronşit, şeker hastalığı vb.) olanlarda hastalık daha ağır seyrederek ölümlere bile sebep olabilmektedir. Bu nedenle bu gruptaki hastaların belirtiler ortaya çıkınca hemen bir hekime başvurmaları çok önemlidir. Yukarıda sayılan hastalık belirtileri farenjit, tonsillit gibi diğer üst solunum yolu hastalıklarında da görülebileceğinden ve tedavileri farklı olduğundan teşhisin bir hekimce konulup tedavi edilmesinde fayda vardır. Gribal enfeksiyonun tedavisinde antibiyotiklerin yeri yoktur; antibiyotikler ancak komplikasyonlar (Zatürree, orta kulak iltihabi vb.) gelişirse kullanılır. Ayrıca gereksiz antibiyotik kullanımının bir zararı da bakterilerin direnç geliştirmesi ve daha ağır durumların ortaya çıkmasıdır. Bu hastalıkta esas tedavi yatak istirahati, bol sıvı alımı, ateş varsa ateş düşürücüler ve gerekirse üst solunum yolu salgılarını yumuşatıcı ilaçlar kullanmaktır. Hastalıktan korunmada dengeli beslenme, hijyen kurallarına uyma, düzenli bir yaşam, eğer kronik bir hastalık mevcutsa uygun tedavisi önemlidir. Ayrıca korunmada grip aşıları da etkilidir. Ancak herkesin aşılanması mümkün olmayacağından özellikle risk grubundaki kişiler mutlaka aşılanmalıdır. Aşının koruyuculuğu kişinin bağışıklık sistemi ve virüsün direncine bağlı olarak %50–80 arasında değişmektedir. Hastalıktan tam olarak koruyamasa da komplikasyonları en aza indirmektedir. “ dedi.
Bu haber 3144 kez görüntülendi.