Diyanetin hazırladığı 11 Şubat 2011 tarihli Cuma Hutbesi şöyle;

EN GÜZEL ÖRNEK Muhterem Müslümanlar! Yüce Allah, insanlığa lütuf ve merhametinin bir tecellisi olarak, insanı insan yapan bütün değerlerin ve ahlaki faziletlerin kendisinde toplandığı Hz. Muhammed’i son peygamber olarak göndermiştir. Cenab-ı Hak Kur’an-ı Kerimde: “Allah, inananlara, kendi içlerinden onlara ayetlerini okuyan, onları temize çıkaran ve onlara Kitab’ı ve hikmeti öğreten bir elçi göndermekle iyilik yapmıştır. Oysa onlar önceleri apaçık şaşkınlık içinde idiler.”(1) mealindeki ayeti kerime de bu ilahi lütuf ve merhameti ifade etmektedir.

Değerli Kardeşlerim!

Hz. Peygamber’i bize en iyi bir biçimde tanıtan Kur’an, onun hayatını ‘yaşanabilir en güzel model’ olarak takdim etmekte ve kendisini örnek almamızı istemektedir. Kur’an-ı Kerim’de “Andolsun ki Rasûlullah’da sizin için, Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çokça zikredenler için mükemmel bir örnek vardır.”(2) buyurularak Sevgili Peygamberimizin hayatı bizlere yaşanabilir ‘en güzel örnek’ olarak takdim edilmiştir. Onu sevmek ve örnek almak Hz.Peygamberi (s.a.v.)i bütün yönleriyle tanımak,  örnek hayatını ve ahlakını rehber yapmaktır. Peygamberimizi sevmek demek onun sünnetine uymak ve sünneti hayata geçirmektir. Nitekim Peygamberimiz: “Sünnetimi ihya eden beni sevmiş demektir. Beni seven ise cennette benimle beraberdir.”(3) buyurmuştur Unutmayalım ki onu sevmek imandandır, hatta imanın ta kendisidir.

Değerli Mü’minler!

Rabbimizin rahmet yüklü mesajı Kur’an-ı Kerim’i ve âlemlere rahmet olarak gönderdiği Peygamberimiz (sav)’in Sünnetini daha iyi anlamaya, bunun için de gönlümüzü Kur’an’a açmaya ve Sevgili Peygamberimiz (sav)’in örnek hayatını ve ahlakını rehber edinmeye her zamankinden daha çok ihtiyacımız vardır. Zira Hz. Muhammed (s.a.v.) bütün hayatı boyunca, bizlere Yüce Allah’a iman edip O’nu içtenlikle sevmeyi, ona bağlanarak ibadetlerle hayatımızı anlamlı kılmayı, dürüstlüğü, emaneti korumayı, insan haklarına uymayı, zayıf ve muhtaçlara yardım etmeyi, yetim ve kimsesiz çocuklara kol kanat germeyi, herkesin ve her şeyin hakkını gözetmeyi, komşuluk ve akrabalık bağlarına riayet etmeyi, kimseyi kırmamayı, iyilikte yarışmayı, yararlı insan olmayı öğütlemiştir. Onun hayatı, baştan sona bu örneklerle doludur. O hep şefkat ve merhametle hareket etmiştir. Efendimiz (s.a.v) Peygamber olarak kendisinden söz ederken “Ben lanet edici olarak gönderilmedim, sadece rahmet olarak gönderildim.”(4) buyurmuştur.

Değerli Kardeşlerim!                                                                                                                                          

 Kur’an ve bütün ahlaki değerleri şahsında toplayan Hz. Peygamber, tüm insanlığa bir kurtuluş ve diriliş çağrısı yapmıştır. Mevlid Kandili ve diğer mübarek gün ve geceler, bu çağrıyı gönlümüzde, zihnimizde ve hayatımızda diri ve canlı tutmak adına fırsat günleridir. 14 Şubat Pazartesi günü   Allah’ın bütün insanlığa rahmet elçisi olarak gönderdiği ve peygamberler zincirinin son halkası olan Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v) in Hicri takvime göre doğum günü olan Mevlid kandilidir. Kandilin bütün insanlığa rahmet ve huzur getirmesini, insanlığın sevgili Peygamberimizi daha iyi tanımasına ve sevmesine vesile olmasını Cenabı Haktan dilerim.

Hazırlayan: İsmail ÜSTÜN
Ünvanı      : Din.H.ve Eğt. Şb.Müdürü

Bu haber 3129 kez görüntülendi.