CHP Bursa Milletvekili Aday Adayı Cem Güler CHP İznik İlçe Örgütü’nü ziyaret ederek ilçe lokalinde partililerle bir araya geldi. Özgeçmişinden bahseden Cem Güler, üniversite mezunu olduğunu, 17 yıldır çalışma yaşamının içinde olduğunu, zeytinci bir ailenin çocuğu olması ve halen zeytin üreticiliği yapması nedeniyle bir ayağının tarımda olduğunu, 20 yıla yakın amatör futbol oynadığını, CHP’ye de 1994 yılında üye olduğunu 1,5 yıl Gemlik İlçe Gençlik Kolu Başkanlığı yaptığını, üç ayrı dönem ilçe yöneticiliği yaptığını, 2007 Kasım ayından itibaren yaklaşık 3 yıl CHP Gemlik İlçe Başkanlığı görevini yürüttüğünü, görev süresi içerisinde CHP’nin Bursa’da belediyeyi kazanan iki ilçeden biri olan Gemlik’te 20 yıl aradan sonra belediyeyi kazanmanın onuru ve mutluluğunu yaşadıklarını, partiye örneğine pek çok ilde bile rastlanmayan bir bina kazandırdıklarını, üç yıl içinde üye sayısını 4 kat artırdıklarını, son üç yıl içinde üç kez CHP Genel Başkanı’nı Gemlik’te ağırladıklarını, önceki Genel Başkan Deniz Baykal’ı Gemlik Belediyesi Sosyal Yaşam Merkezi’nin açılışı dolayısıyla 5 bin kişiyle, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu ise 12 Eylül referandumu çalışmaları kapsamında geldiği Gemlik’te yaklaşık 10 bin kişilik Gemlik siyasi tarihinin en görkemli mitingiyle ağırladıklarını söyleyerek, görev süresi boyunca gündelik çekişmeler ve kısır tartışmaların tarafı olmak yerine partiye yararlı olacak kalıcı çalışmalar yapmayı amaç edindiğini, son olarak Gemlik’te sokak temsilciliği modelini yürüttüklerini ve hedeflerinin Gemlik’in her sokağında belirledikleri birer CHP sokak temsilcisi aracılığıyla Gemlik’te ulaşılmayan seçmen bırakmamak olduğunu söyledi. Ülkenin 2011 Haziran ayında çok kritik bir seçim yapacağını belirten Cem Güler, arka planında eyaletler mi, federasyonlar mı, özerklik mi ne olduğu gizlenen bir başkanlık sistemine geçişin zemininin hazırlandığını söyledi. 2007 yılında cumhurbaşkanlığının yetkilerinin artırılarak halk tarafından seçilmesinin önünün açıldığı bir referandum yaşandığını hatırlatan Cem Güler, o referandumda CHP olarak seçilmiş bir cumhurbaşkanının yürütmede çift başlılık yaratacağı konusunda uyarıda bulunduklarını ancak AKP iktidarının bu uyarıları dinlemediğini, şimdi ise Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla başkanlık sistemine geçiş için görevlendirilen AKP ’li Burhan Kuzu tarafından daha üç yıl önce millete dayatılan bu çift başlı sistemin yerden yere vurulduğunu ve şimdi başkanlık sisteminin yere göğe sığdırılamadığı söyledi. Ülkedeki bütün cumhuriyetçi kurumların Kemalist özünün ortadan kaldırılıp, içinin boşaltılarak ABD ’den planlanan ılımlı din devletine sinsi bir gidişin olduğunun altını çizen Cem Güler, bu çerçevede ulusal burjuvaziye vergi cezaları ve müfettişler aracılığıyla, "bitaraf olan bertaraf olur" tehditleriyle baskı yapıldığını, basının tehdit, baskı ve cezalarla yandaş hale getirildiğini, CHP’yi eleştirmenin kolay ama AKP’yi eleştirmenin cesaret istediğini, sahte imzalar, gizli tanıklar ve uydurma belgelerle ülkenin yurtsever Atatürkçü aydınları ile PKK ’yla mücadele etmiş kahraman subaylarının Silivri zindanlarına atıldığını söyledi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum ’un, isimsiz ihbar mektuplarıyla hukuksuz olarak kozmik odalara girilmesini, TSK ’ya yönelik dinci saldırılara karşı Genelkurmay’ın sessiz kalmasını kastederek "meğer asker kağıttan kaplanmış" sözü üzerinden yandaş medya kanalıyla bir bardak suda fırtına koparılmak istendiğini, oysa Tayyip Erdoğan ’ın bölücübaşı APO ’ya "sayın öcalan", şehitlere "kelle" ve "askerlik yan gelip yatma yeri değildir" dediğinin, Bülent Arınç’ın ise Genel Kurmay Başkanını ima ederek "otur oturduğun yere sen benim memurumsun", "iyi ki bu orduyla savaşa girmemişiz" ve Tokat Reşadiye ’deki PKK saldırısından sonra "saldırıyı başka güçler yapmış olabilir" diyerek askeri ve sözde ergenekon örgütünü kastederek, askeri terörist gibi gösteren sözlerinin unutturulmak yada gözden kaçırılmak istendiğini, Genelkurmay’ın da, AKP’nin askeri ve orduyu yerden yere vuran açıklamalarına sessiz kalarak CHP’nin açıklamasına cevap yetiştirmesinin ayrıca düşündürücü olduğunu söyledi. CHP olarak arkalarında ne asker, ne tarikat - cemaat sermayesi ne de ABD desteği bulunduğunu, tek güvencelerinin halk olduğunu söyledi. CHP ’yi darbecilikle eleştiren ve her türlü hakareti yağdıran AKP’nin Meclis Adalet Komisyonu Başkanı AKP’li Ahmet İyimaya’nın 12 Eylül 1980 darbesini yaparak CHP’yi kapatan, onun Genel Başkanını zindanlara atan Kenan Evren’in avukatlığını yaptığının belgesiyle kanıtlandığını söyleyen Cem Güler, CHP ’ye darbeci diyen AKP’nin darbe ürünü ve asıl darbe şakşakçısı olduğunu biliyorduk ama darbecilerin avukatlığını yaptıklarını da öğrenmiş olduk. AKP’liler, darbelerden en çok mağdur olmuş ve partisi kapatılmış CHP’lilere darbeci derken, AKP’li Ahmet İyimaya’nın darbecilerin avukatlığını yapmış olmasından biraz olsun utanırlar mı acaba diye sordu? CHP İznik İlçe Başkanı İsmail Güleç ise Cem Güler’in örgütten gelmiş, birikimli, donanımlı ve bölgenin sorunlarını bilen genç bir arkadaşları olduğunu ve milletvekili adaylığını sonuna dek desteklediklerini ve yanında olduklarını belirterek kendisine başarılar diledi.

Bu haber 5835 kez görüntülendi.