Şu an: .......... 10 | |
Bugün: ......... 2348 | |
Dün: ............ 3083 | |
Toplam: ....... 339606024 | |
IP: ....... 3.149.27.33 |
İznik bünyesinde, en değerli, en önemli Osmanlı eserlerini barındıran, Osmanlının İmparatorluğunun temellerinin atıldığı yer olan İznik’te, Osmanlı tarihinin dönüm noktası olan 2 Mart 1331 yılı, yani İznik’in 682. Fetih yılında Serdar Aydın’ın özel olarak kısa bir süre önce kaleme aldığı yazısını sizlerle paylaşıyoruz.
İznik’in Fethi
Selçuklu Beylikleri Bağımsızlıklarını ilan edince Selçuklu hakimiyeti sona erdi. Şimdi Türkler Yeni bir Devletle tarih sahnesine çıkacaklardı. Bu devlet ise Söğüt etrafında Oğuzların Bozok soyunun Kayı boyunun yerleştiği Osmanlı beyliği idi. Şeyh Edebali’nin damadı, Ertuğrul Gazi’nin oğlu bir yiğit, gözü pek ileri görüşlü bir alim, bir lider, bir komutan, bir kurucu Osman Bey. Yıl 1299 u gösterdiğinde Osmanlı Devletini ilan etti ve diğer beyliklerinde kendisine bağlanmasını emretti.
Daha ilk yıllarda Osmanlı Devletinin kuruluşu NİKAİA’yı tedirgin etti. Osman Bey’in ilk hedefi aslında İznik’ti. İznik’i kuşattı ancak Yenişehir’i, Karacahisar’ı, İnegöl’ü, Bilecik’i fethetti. Bursa’yı kuşattı alınışını görmeden vefat etti.
Orhangazi Babasının İzinden giden bir kahraman, bir büyük komutan, siyasi bir deha. Daha gençlik yıllarında İznik kapılarına defalarca gelmiş. Her gelişinde “seni alacağım İznik” diyerek yeminler etmişti. İşte o seferlerinden birinde Yarhisar Tekfurunun kızı Holifara’ya aşık oldu. Holifera’da bu yiğide gönlünü kaptırdı. Sık sık Holifera ile buluştular. Ancak, Yarhisar tekfuru kızını Bilecik tekfuru ile evlendirmek istedi. Düğün kuruldu, Holifera gelin olmak üzereydi. Orhangazi düğünü bastı ve Holifera’yı kaçırdı. Holifera Müslüman oldu. Artık adı Nilüfer Hatun’du. Nikah kıyıldı, düğün kuruldu. Nilüfer Hatun Osmanlının Gelini, Murad Hüdavendigar’ın annesi oldu.
Orhangazi Babasını defnetmeden Bursa’yı aldı ve vasiyeti üzerine babasını gümüşlü kubbenin altına, Bursa’ya defnetti. 1324
Artık önündeki ilk hedefi İznik’tir. İznik’i kuşatmıştır. Hatta Yenişehir kapı dışına karargah kurmuş, ordusu için Hamam ve cami yaptırmıştır. Şehrin bütün giriş ve çıkışları artık Orhangazi’nin kontrolündedir. Şehir sadece gölden yardım alabilmektedir.
Bizans ise neredeyse düşmek üzere olan Nikaia’yı kurtarmak için son bir manevra yapmak istedi, Bizans ordusu İstanbul’dan İznik’e hareket etti. Bunu haber alan Osman Gazi bir birliğini İznik önlerinde bırakarak Bizans ordusu ile Palenkanon (Maltepe) denilen yerde meydan muhaberesi yaptı. Savaşın sonucunda Bizanslılar yenilmiş artık Nikaia için kurtuluş yolu kalmamıştı.1330.
2 Mart 1331
Osmangazi Kaftanını, kavuğunu giydi, kuşandı. Kıştan yeni çıkılmış güneşli bir gündü. Kuşluk vakti beyaz atına bindi. Önde Osmanlı sancağı vardı. Askerleri o gün için hazırlanmışlardı. Hepsi tertemizdi. İhtişamla Yenişehir Kapısı önüne gelirken kalenin kapıları Bizans askerlerince açılıyordu. Atın nal sesleri, askerlerin adımları ve bellerindeki kılıçların şıkırtılarından başka bir ses duyulmuyordu. Nikaia’nın kumandanı Osmangazi’yi saygıyla karşıladı. Nikaia halkı, yolun iki yanına dizilmiş Osmangazi’nin ve Türk askerlerinin şehre girişini dikkatlice ve sessizce seyrediyorlardı. Osmangazi atı ile şehrin merkezine doğru ilerlerken eli ile de halkı selamlamayı ihmal etmedi.
Ayasofya Kilisesi önüne geldiğinde atından indi. Yanındaki hocası ile beraber kilisenin kapısına yöneldi, O’nu kapıda kilisenin papazı karşıladı. Papaza “namaz kılacağım, bana yer gösterir misin?” dedi. Yanında getirdiği koyun postundan seccadesini kıbleye doğru serdi ve iki rekat şükür namazı kılarak dua etti.
Dışarı çıktığında halk onu bekliyordu. Atına bindi ve şöyle bir konuşma yaptı.
“İznik’in muhterem halkı, bugünden sonra bu şehir Osmanlı Devletinin payitahtıdır. İsteyen bu şehirde kalabilir. İsteyen gidebilir. Gidenler istedikleri eşyalarını yanlarında götürebilirler. Kalanların malları kendilerinindir. Canları ve malları bizim korumamız altındadır. Vergi vermek kaydı ile kalabilir, kendi dinlerini, örf ve adetlerini yaşabilirler. Eşi ölmüş olan kadınlarınız ve kızlarınız askerlerimle şer-i nikah ve rızanız ile evlenebilirler. Evlenen askerlerim İznik’in muhafazasında kalacaklardır. Fethimin nişanesi olarak Ayasofya’yı Camiye çevirdim. Artık bugünden itibaren Müslüman halkın camii ihtiyacını ve Cuma mescidi ihtiyacını Ayasofya görecektir. Adı da Orhan Camii’dir ve benim vakfımdır. Başkada hiçbir ibadethanenize, kilisenize dokunulmayacaktır. Şehirde kalacak olan Hıristiyan halk ibadetlerinde serbesttir.”
Bu konuşmanın ardından halkın büyük bir bölümü İznik’te kalmaya karar verdi. Gidenlerde İstanbul kapı istikametinde şehri terk ediyorlardı.
Yazının Devamı İçin Tıklayınız
Bu haber 4556 kez görüntülendi.