iznik rehber logo
  • 4999434iznik.jpg İznik Çinileri | Çininin Başkenti İznik
  • 2017703iznik.jpg İznik | Altın Şehir, Din Dünyasına, Bilim Dünyasına Yön Veren Medeniyetler Başkenti
  • 2504445iznik.jpg İznik | İznik Havadan
  • 9504259iznik.jpg İznik 1880 | 1880 İznik Genel Görünümü
  • 0519623iznik.jpg 2012 İznik Genel Görünümü - Foto Uysal | 2012 İznik Genel Görünümü - Foto Uysal
  • 6368726iznik.jpg İznik Sahili | Fotoğraf: Ahmet Demir
  • 4999419iznik.jpg İznik | Hüseyin Fethi Balcı
  • 4999383iznik.jpg İznik | Hüseyin Fethi Balcı
iznik rehber logo
İZNİKREHBER
YAZARLAR
recep-bozkurt.jpg

"28 Kasımlar ve Yüzbaşı Hasan Tahsin ..."
Recep Bozkurt Selda Meriç İsmail Özgören Serdar Aydın Hasan Küçükkoçum Hüseyin Fethi Balcı
HABER ARA

Yıllara Göre Görüntüle
İZNİK HAVA DURUMU
SİTE İSTATİSTİKLERİ
Şu an: .......... 6
Bugün: ......... 1061
Dün: ............ 1606
Toplam: ....... 339598250
IP: ....... 13.58.200.16
TANITIMLAR
BİZİ TAKİP EDİN
HABERLER
Sponsor Alanı
haber ayrıntı üst

İZNİK’İN KURTULUŞU

Tarih: 28 Kasım 2020

İznik’in Kurtuluşunun 100. yılını kutladığımız bu güne özel olarak Araştırmacı Gazeteci yazar Recep Bozkurt’un “ İznik Dün Bugün Yarın 1 “ kitabında yer alan ve daha öncede izin alarak iznikrehber.com sitemizde yayınladığımız köşe yazısını destan yazan kahraman İznikliler için tekrar yayınlıyoruz.

28 KASIMLAR VE YÜZBAŞI HASAN TAHSİN BEY
28 Kasım 1994- Doğuş Gazetesi
28 Kasım 1920, güzel İznik'imizin Kurtuluş Günü'dür...
Bu topraklar kolay vatan olmadı; bu devlet kolay kurulmadı. Çok kan aktı; çok can verildi; çok gözyaşı döküldü. Bugünlere kolay gelmedik.
İznikli Milli Mücadele kahramanı Hasan Tahsin Bey...
Geçen yıl, Cumhuriyet Bayramı nedeniyle yazdığım " İlk meclis’te Bir İznikli" adlı araştırma yazım, ummadığım bir ilgiyle karşılandı. Sayısız telefon ve mektup aldım. Şaşırmadım desem yalan
olur.Bu nedenle, bundan sonraki önemli günlerde konu ile ilgili araştırmalarımdan bilgiler.belgeler sunacağım.
Bu "Kurtuluş Bayramı"nda sizlere, Yüzbaşı Hasan Tahsin Bey'i (Akıncı) anlatmak istiyorum:
Hasan Tahsin Bey, 1890 yılında İznik’te doğdu. Cambazlar Mustafası'nın oğludur, İstanbul’da hukuk öğrenimi görürken, dünyanın kaderini değiştiren Çanakkale Savaşları'na gönüllü olarak katıldı. Üçüncü Kolordu Süvari Bölüğü'nde savaş bitene kadar kahramanca çarpıştı. Savaş sonunda "Harp Madalyası" ile ödüllendirilerek, teğmenliğe terfi ettirildi.
Daha sonra Kafkasya Cephesi'ndeki savaşlara katıldı. Gösterdiği yararlıklar nedeniyle göğsüne "Gümüş Liyakat Madalyası" takılarak, üsteğmenliğe yükseltildi.
Buradan Suriye Cephesi'ne gönderildi. Kızgın Arap çöllerinde İngilizlere karşı en ön saflarda savaştı. Osmanlı Ordusu'nun Filistin-Kanal Harekatı sırasında esir düştü, İngilizlerin elindeki İskenderiye Esir Kampında, 8 ay tutsak kaldı.1918 yılında imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması uyarınca serbest bırakıldıktan sonra İznik’e döndü. Daha bu antlaşmanın mürekkebi kurumadan, emperyalist güçler, Anadolu'ya saldırmaya başladı. Son yurt toprağı da elden gidiyordu. Bu genç subay, cepheden cepheye koşup, dünyanın en güçlü devletlerine karşı savaşmıştı; şimdi eli kolu bağlı durur muydu?..
Hemen İznik'te, "İznik Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti"ni kurdu. Başkanlığını yaptı. Aynı günlerde topladığı İznikli gençlerle ilk Kuvayı Milliye Birliği olan, "Milli Targan Bey Taburu"nu oluşturdu.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Kemal Paşa'nın Kuvayı Milliye Birlikleri içindeki subayları, "Düzenli Orduları oluşturmak için daveti üzerine Anakara'daki "Karargâh Muhafız Süvari Bölüğü"ne katıldı.
Batı Cephesi'nde savaşlar başlayınca, 41. ve 24.Alaylar içinde Yunanlılara karşı kahramanca savaştı.Bu savaşlar sırasında yüzbaşılığa terfi etti.
Ateş ve kan gölü içindeki Afyon-Dumlupınar Savaşları'nda yine ön saflardaydı...
Bu büyük asker, savaşlarda gösterdiği üstün çaba nedeniyle, bizzat Mustafa Kemal Paşa'nın önerisiyle TBMM’ nince "Takdirname" ve "İstiklal Madalyası" ile ödüllendirildi...
Kurtuluş Savaşı'ndan sonra da ulusumuzun uygarlık mücadelesinde onurla yerini aldı. Bayındırlık Bakanlığı'nda Daire Müdürlüğü, Bursa Ceza ve Tevkif Evi Müdürlüğü, Bursa Hava Yolları Müdürlüğü görevlerinde bulundu.
1949 yılında Hak'kın rahmetine kavuştu...
İznik Şehir Mezarlığı'na her gidişimde bu kahraman insana da bir fatiha okurum; çünkü onlar olmasaydı bugün bu özgür havayı teneffüs edip başımız dik buralarda dolaşamaz, ezan seslerini de işitemezdik!..
Bu böyle biline!..
Ve Hasan Tahsin Akıncılar, unutulmaya!..
ÇOK ÖNEMLİ BİR TELGRAF!..
17 Ekim 2001-İznik Gazetesi
"Tarih, olmuş bitmişlerin bir toplamıdır!.." diyerek küçümseyenler; insanlığın gelişimini, nereden gelinip nereye gidildiğini göremeyenler, acı deneyimlerden ders alamayanlardır.
Tarih, her gün oluşan bir yapıdır. İstese de istemese de herkes bu yapının içindedir; ezilenler de içindedir, başı dimdik gezen onurlular da...
İznik; tarihte çok önemli olaylara sahne olmuş yörelerin başında gelir. Regis Delbauf, De Costantinople a Brousse ET A NİCEE adlı eserinin 250. sayfasında (1906), "...hiçbir yerde bu yöredeki kadar kan akmamıştır!.." derken işte bunu anlatmak istemiştir.
Bugün, bağımsız ve özgür olarak yaşadığımız bu toprakların ebediyen vatan olduğu (1919–1922) Milli Mücadele Dönemi de yine inanılmaz olayların yaşandığı yıllardır. Bu dönemin aydınlanması için yaptığım araştırmalar sırasında rastladığım belgeler, konuştuğum kişiler, beni  derinden sarstı. Çoğu kez, gözyaşlarımı tutamadım...
Toplumsal belleğimizin zayıflığı, arşivlerimizin yeterli derecede titizlikle tutulup korunamaması ne acıdı ki, zaman içinde bir çok şeyin yok olmasına yol açmakta; bundan dolayı da yapılanlar, yazılanlar unutulup gitmektedir...
Bir de işin içine değer bilmezlik, vefasızlık, hasetlik, çekememezlik girince; her şey kararıp kalıyor!..
Neyse.. Biz şöyle 80 yıl öncesine bir dönelim. Kuzeyimizdeki Samanlı Dağları ile Güneyimizdeki Avdan Dağları'nda bu yurdun fidan gibi delikanlıları bir bir toprak olurken, canlarını kanlarını vatan ve namus için oluk oluk akıtırken, bir tek şey düşünüyorlardı: Şerefli bir ulus olarak yaşamak!..
İşte o kan ve ateş içinde geçen ve dünyaya parmak ısırtan büyük mücadele yıllarında İzniklilerin ne yaptığını anlatan bir belgeyi size sunmak istiyorum. Hem de bu olağanüstü tarihi yaratan kişinin kaleminden, Başkomutan Mustafa Kemal Paşa'dan:

"İznik Belediye Başkanlığına,

Milletimizin İstiklal ve Saadeti İçin İstirahatını Düşünmeyen ve Düşman Karşısında Anadolu'nun Yorulmaz Nöbetçisi Olan İznik Halkını Samimiyetle Selamlarım.
Buraya Gelmekliğim Hasabıyla İzhar Buyrulan Teveccühten Dolayı Teşekkür Ederim.
15 Haziran 1922
Başkumandan Mustafa Kemal"


Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, "Büyük Taarruz"dan önce yöremizde bulunan Kocaeli Grup Komutanlığını denetlemek üzere Adapazarı'na geldiği günlerde bu telgrafı, Belediye Başkanı olan Mehmet Rüştü Efendi'nin (Karaoğlu) şahsında tüm İzniklilere selam ve şükranlarını bildirmek üzere çekmiştir.(*)

Bize de; bu aziz vatan uğruna varlığını hiçe sayanları sonsuza kadar yaşatmak için, kentimizin en seçkin köşesine bir anıt yapıp anlına bu telgrafı yazmak ve onları ölümsüzleştirmek düşüyor.
Bu öneriyi, 15 Temmuz 2001 günü Belediye Başkan Vekili Murat Sürük'e götürdüğümde o da heyecanlandı. Başkan Zeynel Abidin Turanla görüşüp hemen harekete geçeceklerini ve "28 Kasım Kurtuluş Günü"ne kadar bu işi bitireceklerini kesin bir ifade ve inançla söyledi; nasıl sevindim bilemezsiniz...(**)-(***)
Çünkü; bu topraklar kolay vatan olmadı; Türkiye Cumhuriyeti kolay kurulmadı...

(*)-Mehmet Rüştü Efendi: 1882 yılında Silistre'de doğdu. İlk ve orta öğrenimini burada yaptı. Balkan Savaşları sırasında ailesi ile birlikte İznik'e göç etti.1920-1921 ve 1922 yıllarında  hem İznik Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti hem de İznik Belediye Başkanlığı görevlerinde bulundu. Meclisin açıldığı ilk günlerde Ankara'ya çektiği şu telgraf O'nun kişiliği ve düşüncelerini açıklaması bakımından önemlidir:

"Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na;
1-Türk topraklarında tek bir düşman neferi dahi kalmayıncaya kadar ordunun silahlarını bırakması doğru değildir,
2-Vatan parça parça taksimata uğramışken ordusunu cepheden çeken ve silahlarını terk ettiren hükümeti (Osmanlı Hükümeti) tanımayız,
3-Düşman, Türk topraklarından tamamen atılmadıkça, vatan parçaları üzerinde müzakerelerde  bulunan hükümetleri kabul etmeyiz,
Mehmet Rüştü
İznik Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ve Belediye Başkanı"
(**)-Bu telgraf, granit bir mermere yazılarak 28 Kasım 2001 günü İznik Belediye Binasının önüne dikildi. Yerel Yöneticiler, bir vefa örneği göstererek bu anıtın açılışına beni de davet ettiler. Bu belgeleri gün ışığına çıkardığımdan dolayı kent halkı adına bir teşekkür plaketi verdiler. Bu anıtla, İznikli kahramanlar bir kez daha ölümsüzleşti. Bundan sonsuz derecede mutlu oldum.
(***)-15 Temmuz 2001 günü Belediye Başkanlığı'na sunduğum bir dilekçede, İznik’in Milli Mücadele Kahramanlarının isimlerini ve görevlerini belirtmiş, bunların isimlerinin kentimizin uygun cadde ve sokaklarına verilmesini talep etmiştim. Bu dilekçem, İlçe Encümenince de uygun bulundu. Şimdilerde, bu kahramanların isimleriyle her karşılaştığımda içimde tarifsiz bir sevinç uyanır; kendilerini saygı ile selamlarım...


Kaynak: Hüseyin Fethi Balcı

Bu haber 14537 kez görüntülendi.

HABER FOTOĞRAFLARI

6563279iznikrehber.jpg 6563279iznikrehber2.jpg
TANITIMLAR
5923426sahin.gif 5923765mavicini.gif 11462062294626temelcopy.gif Çokran 2298993tetik.gif Çetin Telekom